Düşünce,  Müzik,  Sanat

Müziği Kutsamak ile Müziği Doğru Değerlendirmek Arasındaki Fark

138 kere okundu


Müziğin Negatif Amaçla Kullanımı, Öfke ve Şiddet Duygularını Uyandırma Eğiliminin de Olması ve Saldırmadaki Etkisi

Daha önce müziğin tek başına -ifademle- “nötr” oluşuna, yani iyi veya kötü amaçla da kullanılabilme potansiyeli olduğuna vurgu yapmıştım. Bir araç olan müziğin, bu yüzden tek başına “iyiliğe” veya “kötülüğe” sevk etmesinden söz edilemez. Hangi amaçla, hangi araçla, hangi ortamda kullanıldığına/üretildiğine ve arkasında var olan fikre göre bir hizmette bulunur müzik. Onu dinleyen bilinçlerdeki -önceden mevcut veya müzikle aktarılan- fikir ne ise, müzik o fikri pekiştirip destekler. İyi şeylere hizmet etmek için doğru kabullere, doğru fikirlere, doğru araçlara muhtaçtır. Bu durum, diğer sanat dalları için de geçerli.

 Müziğin, iyilik/güzellik için bunlara muhtaç oluşunun önemli delili, öfke ve şiddeti uyandırabilme yeteneğinin de olması ve ayrıca savaşlarda da bu amaçla kullanılmış olmasıdır. Bu yazıda, pek çok değerli bilgiyi barındıran bazı makalelerden kısa alıntılar yaparak konuyu özetleyeceğim.

 Adnan Menderes Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Geleneksel Türk Müziği Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Oner UZUN ve Dr. Öğr. Üyesi Hülya UZUN’un hazırladığı “Müzikte Şiddet-Şiddette Müzik” başlıklı makalede, müziğin bazı etkileriyle ilgili olarak şunlar belirtiliyor:

 “Müzik insan beyninde sevgi, öfke, korku, coşku vb. duyguların yönetildiği yer olan limbik sistemi harekete geçirmede önemli bir işleve sahiptir.”

 “Müzik; sevgi, coşku, merhamet gibi olumlu davranışlara kaynaklık ettiği gibi; öfke, korku, kaygı vb. olumsuz davranışlara da kaynaklık etmektedir.”

 “Savaşlarda şiddetin arka plan müziği olarak kabul edebileceğimiz marşlar, karşı tarafa yani düşmana saldırma, yok etme veya saldırılara karşı korunmayı pekiştirici de olabilmektedir.”

 “Müziğin şiddeti içermesinin ve şiddet için bir araç olarak kullanılmasının altında yatan sosyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel etkenlerin neler olduğunun tespiti ve önlenebilme, ya da daha aza indirgenebilme olasılığının, disiplinlerarası çalışmalar ile ortaya konulması önerilmektedir.” [1]

 Bir Antik Yunan enstrümanının kullanım amacının incelendiği bir makalede ise müziğin savaştaki etkisi şöyle ifade ediliyor:

 “Müziğin etkilerinin kanıtlanmış olmasıyla birlikte antik dönem toplumları için şunları söyleyebiliriz. Müzik dinletisiyle savaşa gitmeleri esnasında öfke, coşku ve heyecan duygularını harekete geçirmesinin yanında geçmiş yıllarda yaşamış oldukları askerî sıkıntıları da bu duygulara eklemeleriyle, askerlerin rakiplerine korkusuzca saldırmalarını bekleyebiliriz.” [2]

 Aynı çalışmada müzik-duygu araştırmalarının ulaştırdığı sonuç, şu netlikle belirtiliyor:

 “Günümüzde müzik ve duygu konulu yapılan araştırmalar, müziğin insanlarda var olan şiddet duygusunu uyandırma eğilimine de sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır.”

 Bireylerin gündelik yaşamda dinlemeyi tercih ettikleri müziğin, öfkelerine ve psikolojik durumları üzerine etkisinin olup olmadığının saptanmaya çalışıldığı, çok detaylı ve değerli verilerin açıklandığı bir çalışmadan ortaya çıkan sonuçların bu yazıyı ilgilendiren özeti de şu şekilde:

 “Müziğin insanlar üzerine olumlu ve olumsuz etkiler oluşturma özelliğinin olduğu araştırma sonucunda görülmüştür.” [3]


Müziği ve Diğer Sanatları Kutsamanın Sonuçları Ne Olur?

Müzik ve tabii ki diğer bütün sanat dalları her amaçla kullanılmaya müsait bir özgürlüğe, serbestliğe sahiptirler. Bu, iyi sonuçlanacak şekilde kullanımlarını mümkün kıldığı gibi, topluma zarar verebilecek şekilde kullanımlarını da mümkün kılmaktadır. Bütün bu aktarılan bilimsel ve mantığın ulaştırdığı sonuçlara göre müzik ve diğer sanat dallarıyla üretilen eserleri tamamıyla onaylamak, sağlıklı, temiz ve iyi bir toplumun olmasını hedefleyenlerin yapamayacağı bir şeydir. Müzik ve diğer sanat dallarını kutsamak, yüzeysel ve akıl dışı bir davranıştır.

 Müziği ve diğer sanatları doğru yönlendirilmeye muhtaç birer araç olarak görmek yerine onları kutsamanın ardındaki psikoloji ayrıca incelenebilir, fakat bunun nasıl felaketleri doğuracağı ortadadır. Bu araçları “her şeyin çözümü” gibi sunmak, hem düşünme eksikliğinin bir sonucudur, hem de insanları düşünülmesi gereken önemli gerçeklerden “şirin” bir görünümle uzak tutma niyeti taşımaktadır. Muhtemelen bu tip insanlar sahip oldukları ideoloji sebebiyle, bir araç olan sanatı, zihinlerin yönelmesi gereken esas ve büyük meselelerin yerine koymaya çalışarak -ki bunlar aslında sanatı da kapsar- akılları bu hususlara kapatmaya çalışmaktadır.

Doğru değerlendirmek yerine, sanatı kutsama konusunda ısrar edecek olanların, birçok sanat eserini dışlayan bir biçimde yeni bir müzik ve sanat tanımı yapması gerekir. Çünkü ancak bu tanımı yaparlarsa zalimlikten belki kurtulabilirler. Fakat bu tanımı yapmaları durumunda da kendi kafalarına göre birçok eseri “sanat dışı” olarak etiketlemiş olacaklardır ki kendilerine “kime sordunuz da dışladınız?” şeklinde haklı bir soru yöneltilir. Özetle bu durum, tuhaf felsefi çelişkiler doğurur.

Bu yüzden hep daha çok düşünmek ve ondan sonra konuşmak gerekli diyorum. Çelişkiye ve gülünç duruma düşmemek ve topluma gerçekten faydalı olmak için de ciddi düşünmeye ihtiyacımız var.

Onur Mustafa Ezber


Kaynaklar:

[1] UZUN, M. O., & UZUN, Ö. Ü. H. MÜZİKTE ŞİDDET-ŞİDDETTE MÜZİK Öz.

[2] İkibeş, S. (2021). ANTİK HELEN ENSTRÜMANI AULOS VE ONUN ASKERİ ACIDAN İNCELENMESİ. Balkan Müzik ve Sanat Dergisi3(1), 73-88.

[3] Sezer, F. (2011). Öfke ve psikolojik belirtiler üzerine müziğin etkisi. Uluslararası insan bilimleri dergisi8(1), 1472-1493.



20420cookie-checkMüziği Kutsamak ile Müziği Doğru Değerlendirmek Arasındaki Fark

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir