Bilim ve Düşünce

Astronotlar Yer Çekimsiz Ortamda Hiç Olmadılar

207 kere okundu

Yer çekimi ya da genel ifadeyle ‘kütle çekimi’ ile ilgili paylaşmak istediğim bir bilgi… İnsanların bir kısmı bu konunun aslını bilse de, bir kısmı kullanılan ifadelerden kaynaklı olarak meseleyi gerçeğinden farklı kabul eder. Biz bütün varlık, oluşum, sistem ve kanunları doğru anlamak zorundayız.

Uzay istasyonunda çalışan bilim insanlarının yer çekimsiz ortamda bulundukları, hatta astronotların bu sebeple havada durdukları ve istasyonun içindeki eşyaların da bu sebeple havada süzüldükleri bilgisi doğru değil. Uzay istasyonlarında da yer çekimi vardır ve Dünya’daki yer çekimi ile bu istasyonlardaki yer çekimi arasında pek de büyük bir fark yoktur.

Çünkü uzay istasyonları aslında Dünya’ya yakın bir konumda sayılırlar ve bu yüzden Dünya’nın yer çekiminin etkisinden sanıldığı gibi kurtulmazlar. Dünya’nın yer çekiminden kurtulmaları için çok daha uzaklara gitmeleri gerekmektedir ancak yine de yer çekiminden kurtulamazlar. Çünkü hâlâ Güneş’in çekimi alanı içindedirler, zaten Dünya da Güneş’in çekim alanı içinde olduğu için onun etrafında dönmektedir. Daha da uzaklaşsalar galaksimizin çekim alanı içindedirler.

Galaksimizin dışına çıksalar da fark etmez; çünkü galaksimiz ile beraber içinde bulunduğumuz tüm galaksi kümesinin çekim alanı içinde olmuş olurlar hâlâ. ‘Galaksi kümeleri’ zaten kütle çekimi sebebiyle galaksi kümeleridirler. Dolayısıyla rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; bizden 2.5 milyon ışık yılı uzaklıktaki Andromeda Galaksisi’nin de çekim alanı içindeyiz şu anda. Ancak galaksi kümeleri arasında olsak belki yer çekimsiz ortamda olmuş olabiliriz.

Uzay istasyonlarının bulundukları yüksekliğe kadar bir kule inşa edilseydi insanlar onun üstünde yine yer çekimi olan bir ortamda bizim gibi gayet normal şekilde yürürlerdi. Peki öyleyse neden fotoğraflarda ve videolarda görüldüğü gibi uzay istasyonlarındaki insanlar ve çeşitli cisimler ‘havada’ süzülmektedir?

Bunun sebebi aslında uzay istasyonlarının, Dünya’ya düşmemek için çok çok hızlı bir şekilde Dünya’nın etrafında dönüyor olmaları. Bu hız yaklaşık olarak saatte 27600 km. Yani mesele hızda, uzaklıkta değil. Zannedildiği gibi uzay istasyonunun veya uyduların bulunduğu konumda yer çekimi olmasaydı zaten Dünya’nın etrafında dönmezlerdi, uzay boşluğuna doğru sürüklenirlerdi. Eğer uzay istasyonları bu hızla gitmeyi durdursalar ve yavaşlasalar, Dünya’nın etrafında dönme hareketini durdururlar ve anında Dünya’ya yakınlaşırlar/düşerler.

Düşünün, Dünya’ya uzaklığı yaklaşık 384 bin km olan Ay, kütle çekimi sebebiyle Dünya’nın etrafında dönerken Dünya’ya en uzak olduğu mesafe 406 kilometre olan Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) için mi ‘yer çekimsiz ortamdadır’ ifadesini kullanmak bilimsel olacak?

Özetle, aslında uzay istasyonları sürekli Dünya’ya düşüyor ama belirli bir hızla gittikleri için de bu düşme Dünya’ya yaklaşma şeklinde olmuyor; bir yörüngede dengelenmiş oluyorlar. Uzay istasyonunun hızı ile yer çekiminin etkisi birbirini götürmüş oluyor. Bu sebeple istasyonun içindeki insanlar ve cisimler de sanki yer çekimsiz bir ortamdaymış gibi havada süzülüyorlar.


Onur Mustafa Ezber / Kütle Çekimi Hakkında

19490cookie-checkAstronotlar Yer Çekimsiz Ortamda Hiç Olmadılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir