Neye Diyoruz “Doğa”?
Doğada var olan her şey, nasıl olduğunu kavrayamasak da bizimle ilişkili. Unuttuğumuz, umursamadığımız, alakasız gördüğümüz ve bilmediğimiz yapılarla bir bütünlük oluşturuyoruz; varlığımızın burada bu şekilde olması, diğer varlıkların bulundukları yerde kendi görevlerini gerçekleştirmesiyle ilişkili. Bu, sistemin bütünlüğüne mantıken ulaşmakla ilgili bir konu, peki ya sistemin yani doğanın aslı ile hiç muhatap olduk mu? Gerçek doğa hakkında bir fikrimiz var mı?
Mesela “kara delik” adını verdiğimiz yapılar, her ne kadar “doğa” dediğimizde aklımızda canlanan şeyler olmasa da, gezegenimizdeki dağlar kadar doğal yapılardır. Ve sadece gözlemlenebilir evrende bile yaklaşık 40 kentilyon yıldız kütleli kara delik bulunduğu belirtiliyor. Doğanın yapısı bu çünkü; her şey bir merkezde toplanma eğiliminde, farklı bir ifadeyle “düşüşte”dir. Enerji aracılığıyla maddeler birbirlerinden uzaklaştırılmakta, kütle çekimiyle ise birbirlerine yakınlaştırılmaktadır. Böylece çeşitli dengeler, hareketler oluşturulmaktadır.
Yaşamımızı sürdürdüğümüz buluduğumuz bu nokta, bizde, doğanın tüm yüzünün farkında olarak yaşamamıza engel olan bir tür alışkanlık oluşturuyor. Neredeyse sadece günlük hayatta algıladıklarımıza dayanan biçimde bir “doğa” kavramı yerleşiyor zihnimize. Oysa doğada böyle içine çökmüş, sıkışmış dev (süper kütleli kara delikler) veya görece daha küçük yapılar var. Yıldız sistemimiz, işte böyle kozmik nesnelerin oluşmasının doğal olduğu bir uzay-zaman dokusunun küçük bir parçası durumunda. Güneş’in, bir yerlerde içe çökmüş yapıların, bize bakan farklı bir yüzü olduğunu hiç idrak etmeyiz.
Her birimin “doğa” tanımı, kendi algılama araçlarına ve bilgisine göre değişecektir. 5 duyumuzun ötesinde algılama araçlarına sahip olsaydık, çok daha farklı bir “doğa” tanımımız olurdu. Ama zaten 5 duyumuzca algılanması mümkün olan doğanın parçasını bile içine almayan sınırlı bir “doğa” algımız var, bununla yaşayıp gidiyoruz.
Antimadde, kuantum mekaniği, zamanın göreliliği gibi modern bilimin bütün diğer konuları da, “gerçek doğa nedir ve biz bu doğanın hangi kesitini nasıl algılıyoruz?” sorusunun cevaplanmasına hizmet etmeleri ümidiyle yöneldiğimiz konular.
Onur Mustafa Ezber